Doğru yaptığınızdan emin misiniz?

Bebeğinizin doğumundan sonra doktorunuz bakımı ve beslenmesi ile ilgili size gereken bilgileri verecektir. Aslında siz hamileliğinizde de birçok dergi, kitap ve internetten bilgi de okumuşsunuzdur. Ama pratik her zaman teoriye uymaz. Minik bir bebeğin ilk günlerde dilini anlamak, ihtiyaçlarını karşılamak her zaman da kolay değildir. Hele ki çevreden gelen öneri, uyarı ve “doğrular” karşısında. Modern tıp bebek bakımıyla ilgili anneannelerimizin uyguladığı birçok şeyin artık geçerli olmadığını söylüyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Duygu Gür Ünal doğru bilinen yanlışları, sizler için yanıtladı.

Bebek 40 günlük olana kadar dışarı çıkılmaz…
Doğum sonrası ilk bir hafta dış dünyaya adaptasyon süresidir, bu dönemde bebek tartı kaybeder, emmeyi ve beslenmeyi öğrenir, sarılık geçirebilir. Kabaca doğum sonrası 2.haftadan itibaren kendine gelir. Bu süre prematüre bebeklerde biraz daha uzayabilir. Bu dönemden sonra bebekler güzel havalarda dışarıya çıkabilir, eve ziyarete gelenlerde ise hastalık bulgularının olmadığına dikkat edilmelidir.

Bebek 40 günlük olana kadar tırnaklar kesilmez…
Özellikle geç doğan bebeklerde tırnaklar uzamış olabilir. Bebeğin yüzünü çizmemesi, özellikle de gözüne zarar vermemesi için tırnaklar bebek uykudayken kol ve el sabitlenerek fazla derin olmamak şartıyla kesilebilir.

Göbek düşene kadar banyo yapılmaz…
Anne karnındaki bebeğin en önemli besin yolu olan göbek kordonu doğum sonrası fonksiyonunu yitirir ve hemen kurumaya başlar. Ortalama 1-2. haftalarda düşer. Göbek kuruma süresince alkol, mersol gibi solusyonlar kullanılabilir ama göbeğe her bakım yapıldığında mutlaka akıntı, kanama, pis koku yönünden değerlendirilmelidir. Özellikle yaz aylarında ılık su ile duş aldırmanın sakıncası yoktur, göbeğin hemen kurulanması ve bakım yapılması önemlidir, göbek düşene kadar küvet banyosu önerilmez.

Şekerli su sarılığa iyi gelir…
Şekerli suyun ve hiçbir besinin sarılığa iyi gelmesi söz konusu değildir. Önemli olan bebeğin iyi beslenerek yeterli tartı alımını sağlaması ve sarılık maddesinin bağırsaklardan vucüdumuza tekrar emiliminin engellenmesi için de bol bol kaka yapmasıdır… Şekerli su, bebeğin alması gereken anne sütü yerine mideyi dolduracak ve bağırsakta gaz problemlerine neden olabilecektir…

Sarı giydirirsen sarılık olmaz….
Bebek sarılığında bebeğin ne giydiğinden çok nasıl beslendiği önemlidir, bebeğin sık aralarla beslenmesi, bol kaka ve idrar çıkışı doğru yolda olduğunuzu gösterir. Doktor kontrollerinde tartı takibi de önemlidir. Sarı giydirmek, olsa olsa bebeğin sarılığını göreceli olarak az gösterebileceğinden yalancı mutluluk sağlar.

Floresans ışığın altına yatıralım, sarılığı geçsin…
Sarılığı belirli değerin üzerinde saptanan bebekler hastane şartlarında fototerapi denilen özel dalga boyundaki bir ışıkla tedaviye gereksinim duyarlar. Bebeğin sarılık düzeyinin artması kalıcı beyin hasarına neden olacağından fototerapi ihmal edilmemelidir. Floresans ışığın altına yatırmak bebeğin sarılığına iyi gelmeyeceği gibi, ara ara da olsa gözlerini açan bebeğin gözlerinin kuvvetli ışığa maruz kalmasına neden olacaktır, kanıtlanmış faydası yoktur…

Formül mama ile beslenen bebeğe su verilir…
Özellikle yaz aylarında ailelerin en çok sordukları soru….Bebek mamaları, kutu üzerinde önerildiği şekilde hazırlandıklarında beslenme açısından dengeli bir karışım haline gelir, anne sütüne benzer özellikler taşır. Önerilen şeklilde hazırlandığı sürece bebeğe yaz ayları da dahil, ekstra su vermenin anlamı yoktur, bebek sık sık ve aldığı kadar beslenmelidir.

Bebeğe gece mama verelim hep beraber rahat uyuyalım…
Bebeği gece ve karanlıkta beslemek annede süt yapımını sağlayan prolaktin hormonunun daha fazla salgılanmasını sağlar, bu nedenle özellikle ilk günlerde bebeğin gece sık aralarla ve karanlıkta beslenmesi hem anne sütünün artmasını hem de bebeğin gece gündüz kavramlarını oluşturmasında önemlidir.

Hıçkırık tutan bebeğe limonlu su verilir…
Mide dolduğunda, karın ve göğüs boşluğunu birbirinden ayıran diafram kası üzerindeki sinir uyarılır ve hıçkırık olur, bazı bebekler anne karnında da hıçkırabilir. Çocuğunuz çok rahatsız oluyor, keyfi bozuluyor ve uzun sürüyorsa biraz emzirebilirsiniz.

Banyo sırasında kulağına su kaçarsa orta kulak iltihabı olur…
Bazen bebek yıkanırken kulağa su kaçırmaktan o kadar çok korkulur ki ne bebek ne de anne bu anın keyfini çıkarır. Banyo sonrası dış kulak kepçesi kuru bir mendil ile silinmeli ama kulak içine kulak çöpü sokmaktan kaçınılmalıdır. Eğer çok miktarda su kaçarsa ve uygun ortam da varsa dış kulak yolunda infeksiyon gelişebilir. Kulağı emmek, bebeği kulaktaki suyu çıkarmak adına bir tarafa doğru sallamak doğru değildir.

Dişler erken çıkarsa çabuk çürür, geç çıkarsa sağlıklı olur….
Normalde dişler 6-15 aylarda çıkmaya başlar,bazı bebeklerde daha erken de çıkabilir 15 ayı geçtiği halde hiç dişi olmayan bebeğin tetkik edilmesi uygundur. Doğumda dişi olan bebeklerin mutlaka pedodonti uzmanı tarafından değerlendirilmesi uygundur. Diş çıkarma zamanına genetik, tiroid hormonu ve güneş ışıklarının yani D vitamininin etkisi vardır. Erken çıkan dişler de geç çıkan dişler kadar sağlıklı olabilir.

Bebeği sıkı sıkı giydirelim üşümesin…
Bebeği çok sıkı giydirmek hareketlerini kısıtlayacağından sıkıntı verebilir, bebek huysuzlaşabilir. Derdini anlatamadığından da bunu huzursuzluk, ağlama, uyumama şeklinde gösterebilir. Oda sıcaklığı gündüz 23-25 derece, gece 20-22 derecelerde olmalı, nem dengesi iyi ayarlanmalıdır. Kalın tek kat giydirmek yerine bebeği gözlemleyerek gereğinde çıkarmak üzere birkaç kat giydirmek uygun olacaktır. Bebeğin ayakları elleri ensesi ve kulakları kontrol edilmeli, soğuk ise önlem alınmalıdır.

Kundak yapalım, korkmasın, ağlamasın…
Anne karnında içe katlanmış pozisyonda duran bebek doğum sonrası kol ve bacaklarını rahatça oynatacağı ortamı bulmuş olur. İlk aylarda sırtüstü yatırılan bebeklerde gözlenen kol ve bacakları ani açarak gözlenen irkilme hali moro refleksidir. Bebek bu refleksle irkilir ve uyuyan bebek uyanabilir. Bebeği yan yatırmak ya da kollarını birbirine kavuşturmak ya da kucağa almak bu refleksi etkisiz hale getireceğinden irkilmeler azalır, bebek daha rahat uyuyabilir. Bu refleksi önlemek adına yapılan kundak hem bebeğin rahat hareket etmesini ve kol bacak eklem kaslarının gelişimini engelleyecek hem de varolan bir kalça probleminin artmasına neden olacağından önerilmez.